Mehmet Uçum ve Sırrı Sakık’tan Yeni Anayasa Vurgusu: Terörsüz Türkiye Başladı
PKK’nın feshi sonrası Mehmet Uçum ve Sırrı Sakık’tan dikkat çeken açıklamalar geldi. Her iki isim de sıradaki adımın yeni anayasa olduğunu vurguladı.
Editör
Fesih Kararı Sonrası Gözler Yeni Anayasada: Uçum ve Sakık'tan Peş Peşe Açıklamalar
Mehmet Uçum: Terörsüz Türkiye hayata geçiyor. Sırrı Sakık: Şimdi görev TBMM’de
YEREL GÜNDEM / ANKARA
PKK’nın 5-7 Mayıs 2025 tarihleri arasında düzenlediği 12. Kongresi’nde aldığı fesih kararı, Türkiye gündemini olduğu kadar siyaset dünyasını da derinden etkiledi. Silahlı mücadeleye son verildiği ve örgütün kendini feshettiği yönündeki açıklamanın ardından Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ile DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık’tan dikkat çeken açıklamalar geldi. Her iki isim de PKK’nın feshiyle birlikte artık yeni bir döneme girildiğini belirtti ve sıradaki adımın “yeni anayasa” olduğunu vurguladı.
Mehmet Uçum: Yeni anayasa ile Terörsüz Türkiye taçlanacak
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yaptığı açıklamada “Terörsüz Türkiye bir sonuç değil, yeni bir başlangıçtır” ifadelerini kullandı. Sürecin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin siyasi iradesiyle şekillendiğini belirten Uçum, “Bu gelişme Kürtlerin devletle bütünleşmesinin tarihî bir teyididir. Önümüzdeki dönemde demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformlar gündeme gelecek” dedi.
Uçum açıklamasında, Türkiye Yüzyılı vizyonuna vurgu yaparak şunları kaydetti: “Atatürk’ün ‘Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir’ ifadesi bugün de geçerlidir. Türkler, Kürtler, Aleviler, Sünniler, Araplar ve tüm etnik ve inanç gruplarıyla Türkiye halkı, Türk Milletinin asli bileşenleridir. Bu birliktelik, artık Terörsüz Türkiye vizyonuyla daha da perçinlenmektedir.”
Cumhuriyetin kurucu paradigmasına uygun olarak yeni bir anayasa hazırlanmasının artık kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Uçum, “Kuruluş sürecimiz, Terörsüz Türkiye’ye geçiş ve ardından yapılacak yeni anayasa ile tamamlanacaktır. Türkiye, ikinci yüzyılında gerçek anlamda demokratik, milli ve bağımsız bir devlet olarak yükselişe geçecektir” ifadelerini kullandı.
Sırrı Sakık: 100 yıllık inkârı sona erdirecek bir toplumsal sözleşme şart
DEM Parti Milletvekili Sırrı Sakık da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla PKK’nın feshiyle birlikte yeni bir miladın başladığını söyledi. Sakık, “PKK 12. Kongre sonuçlarını açıklayarak tarihî misyonunu tamamladığını belirtti. Bugün Türkiye halkları için yeni bir dönem başlıyor. Şimdi görev TBMM’de. 100 yıllık red, inkâr ve asimilasyon politikalarını ortadan kaldıracak bir toplumsal sözleşmeyi hayata geçirme zamanı” dedi.
Sakık, demokratik siyaset vurgusu yaparak, bu dönemde daha çok örgütlenme, daha çok mücadele gerektiğini savundu. “Artık demokratik bir toplumun hayat bulması için siyasi mücadeleyi büyütme zamanı” ifadelerini kullandı.
Öcalan çağrısıyla başlayan süreç yeni anayasa ile mi sonuçlanacak?
PKK’nın açıklamasında sürecin, tutuklu lideri Abdullah Öcalan’ın yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrası şekillendiği belirtilmişti. Kararın uygulanmasının ise Öcalan’ın demokratik siyaset hakkının tanınması ve hukuki güvenceye bağlanması gerektiği ifade edilmişti. Bu vurgu, hem siyasi hem de anayasal bir reform sürecinin habercisi olarak yorumlanıyor.
Her iki açıklamada da ortak nokta, Türkiye’de Kürt meselesi etrafında şekillenen çatışmanın yerini demokratik siyasete bırakması ve bu çerçevede kapsamlı bir anayasal değişikliğin gündeme gelmesi oldu. Cumhurbaşkanlığı cephesinden gelen “reform” mesajlarıyla birlikte, muhalefet kanadının da TBMM’yi işaret etmesi, önümüzdeki dönemde yeni bir anayasa tartışmasının siyasi gündemin merkezine oturacağının göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Türkiye Yüzyılı vizyonu yeni anayasa ile mi inşa edilecek?
Süreç, hem iktidar hem muhalefet tarafından farklı yaklaşımlarla da olsa “demokratik bir gelecek” olarak tanımlanıyor. Uçum’un terörsüz Türkiye vurgusuyla işaret ettiği tarihsel yürüyüş, Sakık’ın yüz yıllık inkârın sona ereceği toplumsal sözleşme çağrısıyla çakışıyor. Tüm bu gelişmelerin merkezinde ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüzyılında hazırlanacak yeni anayasanın yer alacağı anlaşılıyor.
